Ateş yaktımı gönlün alev almadan söndür Yara büyümeden tedavi ol güldükçe uzar ömrün Yabancının sözü hoş gelir boş çalışan kafaya Şüphe yaratır çukur eşer akbabalar girer zulaya Konuşulan sözler son durakta yankı yaptı kulağa Olur olmaz şeylere boyun eğmişsin hangi yüzle gelcen buraya Kafeste tutamadığın diller zamanı yavaş belledi Tam zamanında elledi hazır bizim atlar hemen terledi Güneşin batışını çok beklersin sen daha eklersin Hayal kurduğun star yollarında ansız bir nefeste sönersin Cehennemin derin deliğinden gelsen Eserim serinden buz olurum donarsın Keserim soluğu yaşlar akar gözünden And içtim Türk rapini zafere doğru ordu olarak taşıycam Doğru yoldan şaşmıycam sağıma soluma bakmıycam Usul pusudan sinsi gülen gözler foyası çıktı ortaya Yalan sözler sıktı rap sansardan bıktı Dört sıra dişi teknonun çekilir fişi Hulkumu tirpidin göre fildişi talep eden dişi Kalem şişim rapim çitim artısın çarptı eksi Şu yolda kaç testi kırıldı yeksin Bu kolda aç resti dirildi merceksin Namarzi çatar p harfini anzere getir gör harbi Kamikaze plak firmalarını arar F14 ile Fuat Abi yolundu ibik soyutmuş Mazi kalmasın güneşi gören gazi Hicvardan bargiyane nar tanesinin darbesi Sıktığım on sortinin onu kara ciğerindedir Gay serseri kaçar gözün feri görünse de erişilmez Gemim yulaftı yemin beton zemin çek elini Fuat şile feneri ver bedeli lügat şarjörümdeki tek mermi Akıyor yine üç şehrin MC'leri Hedef dünyanın kem gözleri yok eder sahte sözleri Mevzu bi dönemden arkadaş şimdiyse arkadan traş Hızlı koşan atın boku seyrek düşer yavaş Sana karşı kinim yok bende öyle düşüncelere yer yok Bunları gördük çok ama tavırlarınla hareketlerindir Seni belirleyen doğru söyleyen neden kovulur ki? Sanatta bile siyaset cesaret ve rekabet yerine Artist sevdası ile muhalefette kaldıkların Sandıklarım sandıklarım açıldı sandıklarım kofti çıktı Dost sandıklarım aşıklar yana yana saz çalarlar Rapüstad MC'leri kelimeleri parçalarlar Jönlerin tümü gün olur yok olurlar Ürettikleri sadece sahte bir aksesuar Aşıklar oturmuş her bir köşeye sazlar çalınırken Ham bahçesine yangını bu dergaha kim getirdi Ey yolcu vakit daha erken bu tavırların hesabını Vermeden mi gidecen cennette bahçen mi vardi Sol meleğin katip oldu dört cilt doldu Gözünden yaş kaç kez geldi yaman tozlardan gayri Herkesin dünyası ayrı farkı fiyatı Her ceket giyen adam olsaydı omzumu kırardım Her arbede öncesi her savaşa yok saygı Her aygır gücünü yaylalarda gösterir Aykırı düşler aygırında yolunu pisletir Sen kendi aleminde liste başı oldun ama Ben yağmurun altında yirmi dört saat andım için Yandım sana yardım gelecek neslin pes ettiği yerde kaldı Kim sandı bu Nefret biter İstanbul'un ateşi ne zaman söner İşte nefret o zaman biter derler bu rivayetler sulh!