Vurmuyor yüzüne eskisi gibi sanki Güneşin ısıtmıyor içini Gelmiyor içinden uzatmak ellerini Ellerin tutamıyor bir kalbi Bir kâğıt, bir kalem, bir yanmış, bir sönmüş, bir bitmiş sigara Hayatın bu Sökülmüş, atılmış, kırılmış, dökülmüş hep paramparça Yolun sonu bu Yalnızlık, saklandığın o küçük delikte buluyor seni Yalnızlık, seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni Yalnızlık, sıkıştığın o küçük evinde vuruyor seni Yalnızlık; öldürüyor seni, öldürüyor beni Yalnızlık, saklandığın o küçük delikte buluyor seni Yalnızlık, seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni Yalnızlık, sıkıştığın o küçük evinde vuruyor seni Yalnızlık; öldürüyor seni, öldürüyor beni Yalnızlık çağının kalbi kırık çocukları Yalnızlığın o simsiyah ellerinde Yalandan ninnileriyle büyütüyor bizi Bir kâğıt, bir kalem, bir yanmış, bir sönmüş, bir bitmiş sigara Hayatın bu Sökülmüş, atılmış, kırılmış, dökülmüş hep paramparça Yolun sonu bu